Thursday, August 16, 2018

Biraz Öyle, Biraz Böyle / Little Bit of This, Little Bit of That

Gündelik hayat aslında genellikle ev-okul-market üçgeninde geçse de, araya bazen bir kütüphane ziyareti, hızlı bir kahve içimi, ya da ikinci el mağaza turu sıkıştırabiliyorum.

Kütüphaneye gittiğimde de zaten yine çalışmış oluyorum aslında.
Ya mesleki gelişim, ya da çocuklara okuyacağım kitapları seçiyorum.

Tabii ki gizem ve polisiye kitaplarının oraya da bir göz atmadan asla çıkmıyorum kütüphaneden! 😍

Neden bu kadar polisiye seviyorum bilmiyorum. Belki rahmetli babamdan kalma bir alışkanlıktır.
Hep bana polisiye kitapları getirirdi okumam için.
Aslında matbaacı olduğundan bir sürü yayınevini tanıyordu ve hep kitaplarımı o alıyordu.
O konuda epey şanslıydım, kitaba para harcamak zorunda kalmıyordum 😁

Agatha Christie'yi keşfetmem 14-15 yaşlarına dayanıyor. Yaz tatillerimi ananemlerin evinde geçirdiğimi daha önceden yazmıştım.
Sıkıcı, sıcak yaz günlerinde, tatile gidemiyorsan, geçici bir işe girmemişsen, spor kulübüne de yazılmamışsan (o dönemin modasıydı yazın spor kulübüne yazılmak) ne yapabilirsin?

Yapabileceğim en iyi şeyi yaptım ve okudum, okudum. Günlerce, haftalarca. 
Ah ne güzel günlermiş!
Sabah kalkıp bahçede kahvaltı ederdik, sonra ananemler teyzemler bahçede günlük işlerini hallederken (eğer işe gitmedilerse tabii, zira ikisi de çalışıyordu) ben gazete okurdum biraz. Sonra mızıklanmalarla yapılan bir iki ev işi, toz alma, annemin kurabiye pişirme gibi aktivite arayışları 😁sonrasında öğlen olurdu ve bu kez öğle yemeği yenirdi bahçede.
Genellikle şemsiye altında yerdik, çünkü her yer güneş olurdu. 
Yemek genellikle hafif zeytinyağlılar, karpuz, peynir, gazoz ya da ev yapımı şerbet, ya da yöresel yemeğimiz 'iç'ten oluşurdu. İç, kısırın sulusu gibi birşey. Bat da diyorlar bazı yörelerde.

Biz bulgur, salça, maydonoz, yeşil biber, domates, ve soğan koyarız sadece ve salamura yaprak, lahana turşusu ve haşlanmış lahana yapraklarıyla yeriz.

Bazı yörelerde mercimek, kavurma falan da ekliyorlar ama bizimki daha sade. 
Sonra akşam üzeri olurdu - günün en sevdiğim saatleri (idi bir zamanlar, şimdi en sevmediğim zaman dilimi haline geldi)
Akşam üzeri teyzemler, dayımlar annem babam ananem dedem kuzenlerim herkes toplanır ve bahçedeki masada kalabalık bir yemek yerdik.
Herkes birer birer işten gelirdi, bazen mangal yakılır, bazen normal yemek yenirdi.
Yemek üzerine masadan kalkılmaz, sohbet edilirdi. 
Dondurma, meyve, çekirdek yerdik. 




Çok eğlenirdim. Fark etmesem de çok mutluydum. 
Hala mutluyum çok şükür. Ama insan geçmişi olduğundan daha mı güzel hatırlıyor nedir? Hep bir özlem var. Belki şimdi bu aklımla, yaşadığım bu deneyimlerle geçmişe gitsem hiç de hoşuma gitmeyecek...


Akşam menekşeleri...



Yine daldım anılara. 
Ben de böyleyim işte. Geçmişimi çok net hatırlıyorum, birçok anımı, birçok kişiyi. 


Nerelisin diye merak edecek olursanız, annem doğma büyüme İstanbullu; babam, babamın babası, onun babaları ve dedeleri İstanbullu, Üsküdar-Kuzguncuk o taraflardan. Ananem ve dedem Sivas'ın Divriği ilçesinden İstanbul'a 50'li yıllarda gelmişler sanırım. Yani 50 yıldan fazladır İstanbul'da ananem.
Memleketini fotoğrafta görünce hatırlayamıyor bile artık. 
Keşke insanı istediği zaman memleketine ışınlayacak bir teknoloji icat edilse çok süper olmaz mıydı? 😍

Samatya'ya ışınlanır, sonra Alabama'ya dönerdim. 


Bahçede salça yaptığımız zamanlar 😊



Ananemlerin mutfağı 💕


Ananemin güzel evi. Hayatımın 27 senesi bu evde geçti. 
Allahım bu evin kapısını kapattırmasın 🙏




Öpülesi eller 💕 lif örer, patik örer, çorap örer. 
Yaradan'a kurban olayım 💖




Şu kapıdan kimler geldi kimler geçti dili olsa da konuşsa...


En sevdiğim ikindi saatleri...


Ve sabah kahvesi 😊

Herkese güzel bir haftasonu dilerim! 





Friday, August 10, 2018

Haftasonu! / Weekend!

Haftasonu tatili geldi çok şükür! 
Burada okulların Çarşamba günü başlıyor olması çok güzel, böylece insan bunalıma girmiyor çünkü 2 gün sonra haftasonu tatili olduğunu bilmek insanı rahatlatıyor. 😊

Thank God it's Friday! 
I like that school starts on Wednesday here. 
So that you know in just 2 days it's going to be weekend and you don't get depressed lol.

Haftasonu ne yapacağım bilmiyorum. Bir saat daha fazla uyumak, biraz kitap okumak ve elişi yapmak istiyorum. Estate sale gezmek, güzel bir iki fincan demlik almak istiyorum. 
Güzel bir yerde kahve içmek, güneşlenmek D vitamini almak istiyorum biraz. 


I haven't figured out what to do this weekend yet, but I know I want to wake up one hour late, read, and crochet. I want to check out some estate sales and find some good stuff like teacups and teapots. And I definitely want to have coffee in a nice little coffee shop, and get some Vitamin D from the Sun. Hope I don't get a sunstroke in this crazy Alabama heat, lol!
Let's see what happens.

Bakalım kısmet 😊

Bugün tatlış bir öğrencim bana elma getirmiş 😊 Burada sevdiğim şeylerden biri de öğretmene meyve getirmeleri 😍

One of my kiddos brought me a delicious apple today! Because we give the teacher an apple!



Bu sabah çocuklarıma kitap okudum. Kitabın ismi 'Wemberly Worried', yani 'Endişeli Wemberly'.
Kitabı okuduk, arada durup sorular yönelttim. Bir çocuğa kitap okurken kesinlikle ses tonumuza dikkat etmeliyiz, robot gibi okursak sıkılırlar. 

Her farklı karaktere farklı bir ses tonu verince çok ilgilerini çekiyor. 
Ben ayrıca kapı vurulma sesi, ayakkabı sesi gibi sesleri de yapmaya çalışıyorum elimden geldiğince.
Bir de küçük yaş gruplarında kitap okurken yanlarında bir oyuncak ayı vs. bulundurmak onları çok rahatlatıyor. Ben de bazen oyuncak getirip, karakterin yaptığı hareketleri ona yaptırıyorum, bu da kafalarında somutlaştırmalarına yardımcı oluyor. 


We did a read aloud in the class today. We read 'Wemberly Worried' by Kevin Henkes. I love Kevin Henkes books! What's your opinion?

I paused at some points and asked questions. 
-Why do you think Wemberly is worried about everything?
-Was she right about getting worried?
-How many of her worries actually did happen?
And so on. They were really interested in this book. 
Next week I'll read 'Lily's Purple Plastic Purse'. And we'll do a little craft activity in the class.

I always try to vary the volume of my voice when I'm reading to my kids - whisper, loud, soft, etc. and I like adding a little drama by animating the toys, or doing some sound effects (footsteps, door knock etc.) 

This helps them connect with the text and entice my little listeners, as well as showing them the fun in reading. 


Çocuklara kitap okurken ben 😊
Sağ taraftaki öğrencim bir yerinde duramadı kıpır kıpır siz görmüyorsunuz ama belki saçlarını görürsünüz çok komik 😄

Me reading to my kids 😊 One of the girls had ants in her pants, she couldn't stop moving, lol! Maybe you can see her pigtails! Very funny! 😅


Okuduğum kitap bu. Kitabı okuduktan sonra, karakter şeması ve konu şeması çıkardık.
Endişeli Wemberly neler için endişeleniyor? Biz neler için endişe ediyoruz?
Peki endişe ettiğimiz şeylerin ne kadarı gerçek oldu? 
Boşuna mı endişelenmişiz, vs gibi konuştuk. 

After we read the book, we did a character map and we wrote down our worries. 
Then we discussed the book. 


Bugünlük de bu kadar 😊
Bu ara her yaptığımı yazasım var ama bir öğretmenin hayatı malum, genelde aynı şeyleri yapmakla geçiyor, çoluk çocuk kitap vs.

Okuldan sonra eve gelip yemek yapıyor, çay demleyip içiyorum 😊 Hatta şu an bunları yazarken bir bardak aldım kendime. Dışarıda feci bir yağmur var. Kediler beslendi, biri yatağımızda uyuyakaldı. 
Hava boğucu derecede sıcak. Uykum var ama uyumamam lazım bugün Cuma 😍

Herkese güzel bir haftasonu dilerim! 


That's all for today! 😊
I want to keep a record of everything I do at school nowadays. 

I come home and cook after school. Then I have a cup of tea. Actually as I'm writing these I'm having my tea 😊 There's a heavy rain outside. The cats have been fed, one of them is taking a nap on our bed. 

It was a very hot day today. Temperature was around 95's. 
I'm sleepy but I really shouldn't go to bed yet. Come on, it's Friday night! 😫😴

Have a nice weekend everyone!

Thursday, August 9, 2018

Okullar Açıldı! / Back to School!

Geçen hafta seminerlerim başladı demiştim, bu hafta da öğrenciler başladı ve böylece okul resmen açılmış oldu.

The school started for us teachers last week. We had 'Meet the Teacher' day on Tuesday and the kids came to school on Wednesday. So it's official now, we're back to school! Yay!

Burada okullar erken kapanıyor, erken açılıyor. 
Mayıs ayının 3.haftası kapanıyor, Ağustos'un ikinci haftası açılıyor. 

Because the school closes earlier than Turkey in the United States, it also opens earlier. Usually the first/second week of August.
We also have school holidays, during which schools are closed. 
We have a Fall Break, Christmas Break and Spring Break, which is one month before the Summer Break. 

Onun dışında bildiğiniz gibi ara tatiller var. 
Sonbahar tatili, kış tatili (Christmas), İlkbahar Tatili (Spring Break), ve sonra da yaz tatili. 

Kutladığımız bazı özel günler var, onlardan da bahsedeceğim yeri geldikçe.

Sınıfı temizleyip yeni döneme hazırlamak hiç kolay olmadı.
Bu yıl dekorasyonumu değiştirmedim ama yine de bazı eksiklikler vardı bir de birkaç birşey ilave edince yine epey zamanımı aldı.

It wasn't easy to clean the classroom and get it ready for this semester.
Even though I didn't change my decorations this year; I needed to add a few things, which took quite a bit of time.


Tabii geçen seneki kadar değil. 
Amerika'da sınıf dekorasyonu için devlet size bir bütçe veriyor ama baya cüzi bir miktar.
Geri kalanını öğretmen kendi cebinden karşılıyor. 
Sadece ben değil, bütün öğretmenler yapıyor bunu.


Not as much as last year, though. 
We have a small budget to use in our classrooms but it's never enough. 
The teacher pays the rest out of her pocket. 
All the teachers do that. 

Geçen yıl, sınıfıma birkaç mobilya almam gerekti. Bunun için yaz tatili boyunca garage sale ve thrift store (2.el eşya dükkanı) gezip eşya toplamıştım ve gayet makul fiyatlarla sınıfımı dekore ettim.

Önümüzdeki yıl bir koltuk ve bir iki parça eşya daha almak istiyorum. Yazdan bakmaya başlarım herhalde. Hatta bulursam şimdiden alır koyarım sınıfa. 

Last year I had to buy a couple of things for my classroom and therefore, I went to many estate sales and browsed through almost all of the thrift stores in town during my summer break!

Next year I'm thinking of getting a few more pieces of furniture. I'm sure I'll start thrift store hunting by next spring! 


Burası benim sınıfım. Alice Harikalar Diyarında teması hakim görüldüğü üzere 😄
Gelecek sene muhtemelen Harry Potter yapacağım, belki başka birşey düşünürüm ama şimdilik kafamda Harry Potter var. 

The above photo shows my class. 
I have an Alice in Wonderland theme which I am absolutely crazy about!😄

I'm probably going to do Harry Potter next year, I may think of something else, but for the moment I have a Harry Potter theme in mind.

Hazırlıklarımdan biraz bahsedeyim.

Let me tell you a little bit of my preparations.



Bunlar sınıf kurallarımız. Her sabah 1 kez tekrar ediyoruz mutlaka sınıfça.
Kural 1: Yönergeleri hızlı bir şekilde takip et
Kural 2: Konuşmadan önce izin istemek için elini kaldır
Kural 3: Yerinden kalkmak için izin isteyeceğinde elini kaldır
Kural 4: Akıllı seçimler yap 
Kural 5: Sevgili öğretmenini mutlu et 😄En sevdiğim kural!

These are our school rules. 
We chant them every morning. 

Burada çocuklar mesela yanlış bir davranışta bulunduklarında, onlara 'sence bu yaptığın doğru bir seçim miydi? Seçimini tekrar düşün.' denerek uyarı veriliyor. 

Bütün velilerin telefonlarından görebildikleri Class Dojo diye bir uygulama var ve her çocuğun adı ve avatarı var bu uygulamada. Öğretmen bu uygulamayı yüklüyor, her çocuğu sınıfına kaydediyor, sonra puan veriyor. Pozitif davranışlarında, sınıftaki her iyi performansında puan verip, yanlış davranışlarında puan alıyorsunuz. Velisi de puanları anında görüyor, takip edebiliyor. Ayrıca bir tür özel haberleşme ağı gibi de kullanılabiliyor, veliye çocuğunun fotoğrafını atabiliyorsunuz, başka kimse görmeden ve sosyal medya paylaşımı olmadan. Veli size direkt mesaj atabiliyor vs. 

We use the Class Dojo messaging app in our classrooms. The students earn points when they display positive behavior, and lose points for negative behavior. We can also use this app as a school social network, where you can send the students' photos to their parents, share classroom stories, or use it for sending direct messages without having to give your phone number. 

Image result for class dojo


Biraz aktivitelerden bahsedeyim.







Bunlar ilk gün yaptırdığım puzzle'lar. Hepsini farklı renk kağıtlara bastım, kesip 5 tane kağıt torbanın içine koydum. Öğrencileri gruplayıp 5 dakika süre verdim. İlk bitiren grup 1. oldu. Okulun ilk açıldığı gün, küçük yaş gruplarına yaptırılabilecek güzel bir aktivite bence. Buzları eritmek için ideal. 
Ağustos ayının sonuna kadar müfredat ile ilgili birşey yapmayı düşünmüyorum. Tabii ki tamamen oyun oynayacağız demiyorum ama daha eğlenceli aktiviteler yaptıracağım. 


Those are some of our activities that we did on the first day of school. I printed those puzzles on neon papers, cut them and placed them in 5 brown paper bags. Then I grouped the students and gave each group a paper bag. The first group to finish the puzzles became the winner. That's a nice little activity for young learners (K5,1st, 2nd) to use as icebreakers. 

I will start my curriculum in 2 weeks. I will do some Math and ELA review for now. 






Bunlar da hoşgeldin hediyeleri. Sınıfa ilk girdiklerinde masalarına böyle minik bir hediye bırakmayı seviyorum. Hem size ısınmalarını sağlıyor, hem de hediye almak kimin hoşuna gitmez ki 😊

Those are my welcome gifts that I prepared for my kiddos. I like giving them a little present on the first day of school. That helps them develop positive feelings toward their teacher. Plus; who doesn't love gifts? 


Burası yazı istasyonumuz. Yazı yazmanın çeşitli türlerini öğreniyorlar. 
Bir fıkra yazmak, bir liste yazmak, bir şiir yazmak, bir kitap yazmak, bir hikaye, bir tarif ya da bir şarkı yazmak ya da birşeyin nasıl yapılacağını aşamalarıyla tarif eden bir yönerge hazırlamak gibi. 

This is our writing center. They will learn different types of writing when we start doing the Daily 5.



Yazı istasyonunda renkli cicili bicili kalemler, çeşitli boy ve renklerde defterler, renkli yazı kağıtları, kartpostallar, minik bloknotlar, mektup yazmak için kağıt ve zarflar, stickerlar, makas, silgi, uhu vs. bulunduruyorum ki ilgi çekici olsun ve sıkılmasınlar. 

I tried to make it attractive by putting some colored notepads, fun pens, stickers, markers, erasers and notebooks. 


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere! 😊

See you in the next post! 





Sunday, August 5, 2018

Pazar yazısı / Sunday Post

Selam!

Ancak vakit bulabildim yazmaya 😅
Çarşamba okullar açıldı, öğretmenler için seminer dönemi başladı. 
Bu önümüzdeki Çarşamba da öğrenciler başlayacak. 

Sınıf dekorasyonumu pek değiştirmedim bu yıl. Bir iki ufak ekleme yaptım. 
Yeni kitaplar aldım.



Haftam epeyce yoğun geçti. Okul işlerini eve getirdim hep. 
Haftasonu olunca da insan dinlenmek istiyor, gezmek istiyor.

Cumartesi kütüphaneye gidip ne zamandır iade etmem gereken kitapları verdim, ilk hafta çocuklara okumak için bazı kitaplar seçtim.



Şimdi o kitaplarla ilgili aktiviteler hazırlamam gerekiyor.

Kitap seçmekle bitmiyor yani 😄
Kitaptaki karakterler kimdir?
Olay nerede geçiyor?
Ne anlatılıyor?
Problem ne?
Nasıl çözüm bulunmuş?
Sen olsan ne yapardın?
Bu hikayeye bir başlık yazsan ne yazardın?
Bu hikayenin sonunu değiştirmek isteseydin nasıl bir son yazmak isterdin?

gibi soruları sıkıcı olmayan bir şekilde, renkli süslü kağıtlara çizip sormak gerekiyor. 

Bir ara kitaplarla ilgili yaptığım çalışmaları buraya yazacağım, aşamalarını fotoğraflayarak. 

Sonra arkadaşlarımla buluştum, çok güzel bir yerde çay içtik. 


Daha sonra balık yemeye gittik.

Ordan da Railroad Park diye bir yer var, trenler geçiyor parkın yanından; oraya gidip kahve içtik. 



Ordaki kahve dükkanını çok seviyorum, bazen satranç oynuyoruz gidip. 
Eve bir satranç takımı alamadım gitti. Geçen gün kitapçıda Harry Potter'ın Büyücü Satrancı'nı gördüm, belki onu alırım bir gün😍

Bugün Pazar, sabah erken kalktık, arkadaşlarımızla buluştuk. 
Burada çok sevdiğimiz bir Fransız pastanesi var, oraya gittik. Hamur işlerini çok çok azalttım, haftada ya da iki haftada bir yiyorum. Kiloyu verdik bari koruyalım di mi 😄 


Şimdi bu satırları kitapçıda yazıyorum. 




Blog yazıp, okulla ilgili bir iki şey hazırlamam gerekiyordu bilgisayarda. Kitapçıda olunca daha verimli çalışıyorum, ya da kütüphanede. 

Evde yayıldıkça yayılıyor insan. Bir süre sonra da uykum geliyor, kedi de var iyice uyku getiriyor 😄

Memleketimdeki sevdiklerim, Pazar akşamınız güzel geçsin 😊 Gurbetteki yol arkadaşlarım; güzel bir gün dilerim. 

Ayzer


🇺🇸 Hi folks!

I can only find the time to write here! It's been a long week. And a busy one for sure! Lots of stuff to do for the school. 


I haven't done much change in my classroom this year, just added a few things, that's all. 


Yesterday I went to our local library and picked some read alouds for our first week of school. Now I need to prepare some activities for these books. 


Then I met my friends and we had a cup of tea at Klingler's. 

Later, we went to the Fish Market on Southside. I had never tried the Red Snapper before, it was delicious! When we order our fish, we always have it grilled with no seasoning. 

I have to say at least three times that we do not want seasoning on our fish 😄 


Anyways, after lunch we went to Railroad Park and had coffee at Red Cat. It's one of my favorite coffee places in Birmingham! 


Today we got up early and met our friends for breakfast. We went to that French bakery in English village. 


Now it's time for grocery shopping, meal prep and getting ready for tomorrow 😩 
I hope this week will go by fast! 

XOXO

Ayzer





Tuesday, July 31, 2018

İlk Yazım / My Very First Post

Merhaba yeniden!
Bu kez bambaşka bir isimle, başka bir tasarım ve bambaşka bir ben ile! 

Kaç yıl geçti yazmayalı? 
Gerçekten unuttum. 
Demek ki bu kadar zaman geçmesi gerekiyormuş blog yazmaya ihtiyaç duyduğumu fark edebilmem için.


Burada bulacağınız şeyler, günlük hayatımda yaptığım aktiviteler, yemek tarifleri, sınıfımda uyguladığım etkinlikler, okuduğum kitaplar, aldığım şeyler, gezdiğim yerler, biraz da iç döküşler olacak. 

Sizinle yeniden buluşmak güzel 😊

Bu satırları bizim buradaki bir botanik bahçenin içindeki kütüphanede yazıyorum. Kütüphanenin arka kısmında minik bir avlu var. Orada oturdum yazıyorum işte. 
Burayı yeni keşfettik. 



Uzun zamandır kendimi bu kadar bir yere ait hissetmemiştim.
Anneannemin bahçesindeymişim gibi, her an bahçe kapısından biri başını uzatıp 'Çayı koydum, tabakları götür masaya hadi' diyecekmiş gibi.

Bizi eskiden mutlu eden bazı anların, yerlerin, insanların vs. geri gelmesi ya da aynı hatıraların tekrar yaşanması mümkün değil. 
O nedenle, Amerika'ya geldiğimden beri uyguladığım, hayatımın kurtarıcısı olan sırrı sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Sırrım şu: 'O yoksa bu var. Onun yerine bunu koy. Bugün de bununla mutlu ol.'

Biri yoksa, diğeri var, olacak, olmak zorunda. Doğa boşlukları sevmez. Bir şekilde o boşlukları doldurur. 

Şimdi gidip alışveriş yapacağım. Bugün yaz tatilimin son günü idi. Yarın öğretmenler için seminer dönemi, haftaya ise hem çocuklar hem de öğretmenler için okul başlıyor.

Bana şans dileyin, olur mu?
İyi akşamlar memleketim, iyi günler gurbetteki yol arkadaşlarım 😊



🇺🇸 Hello again!
With a brand new name, a new design and a new me!

How long has it been since I last wrote on my blog?

I really can't remember.

What you will find in this blog:

*my daily life routines
*activities from my classroom
*books I've read
*places I've been
*things I've bought
*generally speaking to myself 

Nice to be here again.

I'm writing these in the little backyard of Birmingham Botanical Library-my latest obsession.
I absolutely love it here!
It's been a long time since I've felt like I belong somewhere. It's not easy to feel this way when there's an ocean between your homeland and the country you're living in.

It just feels like I'm sitting in Grandma's yard, and any moment now someone will pop up and say: 'Hey! I put the kettle on and the tea is ready! Set the table!'


It's impossible to relive those spectacular moments you had with your family, but I want to share my secret with you. 

I've been working on it since I came to live in the US.

My secret is; replace it! If you want to be in your Grandma's yard but you can't; just replace it with another yard, and make some good memories with someone else! Be happy with something else today. Easy, huh?


Now I gotta go grocery shopping and do some meal prep!

Today was officially the last day of my summer break so I'm a little nervous but it'll be OK.

Wish me luck will you?


XOXO

ayzer